1.Sandığınızdaki Rumeli Türküleri’nden en çok Bulgaristan türküleri çıkmış. Neden?
Öncelikle söylemeliyim ki sandığım oldukça büyüktür, bilenler bilir. Konu Rumeli türküleri olunca sandıktan en çok Bulgaristan türküleri çıktı. Çünkü Sofya Radyosu’nda 50’lerden bu yana türlü problematik yanlarına karşın oldukça iyi çalışılmış, binlerce türkü kayıt altına alınmış. Bunların bir kısmı plağa basılıp yayınlanmış, çoğu da Sofya Radyosu Türkçe yayınlar servisinde kayıt altında. Ne şanslıyım ki o türkülerin bir çoğuna ulaşabildim. Bu da albümün repertuarına doğrudan yansıdı.
2.Rumeli Türküleri denince akla daha çok eğlenceli türküler geliyor. Rumeli Türkülerinin genetiğinden bahseder misiniz?
Bütün geleneksel müzikler kendi içinde bir portredir. Hüzünlü yanları, coşkulu yanları, makamsal alışkanlıkları, tercih edilen ritmik yapıları vs… Rumeli türküleri de bu genel geçer kuraldan ayrı düşünülemez. Balkan Türk folklörünün temelindeki ögelerine şöyle bir bakarsak Anadolu’dan göçlerle çok önceden götürülen arkaik unsurlar, Bektaşilik,Slav kökenli halklarla ve Arnavutlarla müzikal etkileşim, Çingenelerin hem genel olarak Balkan müziğine hem de özelde Balkan Türk müziğine kattıkları ( özellikle icra açısından) ve son olarak 40’lardan sonra Balkan devletlerinin Sosyalist bloğa dahil olmalarıyla ortaya çıkan avantajlı ve dezavantajlı sosyopolitik ve sosyokültürel yansımaları sayabiliriz. Bir de Osmanlı müziğinin Rumeli’nin büyük şehirlerine İstanbul’dan taşınması sanatlı Rumeli şehir şarkılarının ortaya çıkmasında büyük etkendir. Bütün bunları düşündüğümüzde Balkan Türk müziğinin günümüzde çoğunlukla bilgisayar destekli icralarla önümüze sürülen , olması gereken hızın çok üstünde bir tempoyla icra edilen 9/8 lik ve 2/4 lük ritimlerin baskın olduğu manzarayla hiçbir ilgisi yoktur. Bu düşünceden yola çıkarak ben de arkadaşlarımla bir seçenek oluşturma gayretindeyim.
3.Rumeli türküleri ile Türk Halk Müziği arasında bir köprü var mı? Bu köprü nasıl bir köprü?
Elbette var. Rumeli türküleri Balkanlardaki türlü etkileşim ve kaynaşmaları içerse de kökü Anadolu’dur.Göçlerle bağlantılı olarak ortaya çıkan yeni toplumsal karşılaşmalar Balkan müziği içinde Türk müziğinin konumunu belirlemiştir. Sandığımdan Rumeli Türküleri albümümde yer alan Moldova Gagavuzları’nın Keçicim türküsü en uç örneklerden biridir. Gagavuzlar tarihsel olarak Anadolu’ya uğramadan doğrudan Balkanlara göçtükleri için hem Hıristiyanlığı tercih etmişler hem de biraz Orta Asya’dan biraz da Bulgar ve Romen müziğinden ögelerle etkileşerek kendi özgün müzik kültürlerini yaratmışlar. Belki de bu yüzden albümde kulağımıza en yabancı gelebilecek türkü bu ”Keçiçim” türküsüdür.
4.Balkanların dört bir yanından farklı dillerde şarkılar söyleyen bir grupsunuz. Bugüne dek Balkanların dört bir yanından şarkılar aracılığıyla hayata dair ne öğrendiniz?
Evet 20 yıldır Balkanlarda konuşulan dillerin hemen hemen tümünde şarkılar söyledik. Buna da özel bir önem verdik. Yani Balkan halklarının hiçbirini ötekinden ayırmadık. Bu bize en başta genelde yeryüzünün özelde de Balkanların kültürel çeşitliliğini gösterdi. Tabi bambaşka müzikal anlatım biçimlerini, ritimleri, duyguların çeşitliliğini, önyargısızlığı, Balkan kültüründeki mizahi ögeleri de. Bir de barışseverliği, her türlü aşırı ve mikro milliyetcilikle mücadele etme zorunluluğunu öğrendik 20 yılda.
5.Halk müziği neden hep unutulmaya yüz tutan türküler diye lanse edilir. Halkın müziği unutulur mu?
Dünyadaki toplumsal dönüşümler, şehir kültürünün kırsal kültüre baskın çıkması, metropollerin ortaya çıkışı gibi pek çok tarihsel olgu halk müziğini eski işlevlerinden uzak tuttu. İşlevi kalmayan bir müzik geleneği de arşivlerde nota olarak ya da 20. yy başından bu yana halk müziğinin yalın olanını gösteren ses kayıtlarıyla bu güne geldi. Anadolu müziğine genel olarak baktığımızda derleme çalışmalarının gecikmesi ve genel geçer bir halk müziği kuramının hala oluşturulamayışı ayrıca geleneğin belgelerle değil de yalnızca usta çırak ilişkisiyle sürmesi dünyanın bir çok ülkesiyle karşılaştırıldığında oldukça bulanık ve kıraç bir manzara ortaya çıkarıyor. Buna karşın 1990’lardan sonra genç kuşak müzisyenler bu konuda oldukça kayda değer çalışmalar yürütüyorlar. Günümüzde belki geçmişe göre daha az insan Türk halk müziği dinliyor ama inanılmaz da bir çeşitlilik var.
6.Eklemek istedikleriniz?
Dilerseniz kısaca Sandığımdan Rumeli Türküleri albümümü anlatayım. Albüm 1997 yılında kurduğumuz Balkan Yolculuğu grubumun 4. albümü. 23 türkü içeriyor. Bulgaristan, Makedonya, Prizren, Kuzey Yunanistan, Moldova ve Silivri’den türküler duyacaksınız albümde. Diğer tüm çalışmalarımda olduğu gibi bu albüm de Kalan Müzik tarafından yayınlandı. Grup arkadaşlarımın yanı sıra çok değerli müzik insanları albüme katkı verdiler. Albümü dinlediklerinde insanların ” tek renk yerine renkliliği , ben yerine bizi, aynı yerine farklıyı ve tabi ki barışı ” hayal etmelerini düşlüyorum.
Son olarak sevgili koca adam çok değerli ağabeyim Turhan Günay’a ve tüm tutuklu gazetecilere selam ve dayanışma duygularımı yollamak istiyorum.